Farklı Sözler, Farklı Mesajlar
Sayfa İçeriği: Farklı Sözler Kısa, Farklı Aşk Sözleri, Farklı Sözler Facebook, Farklı Sözler 2016, Farklı Özlü Sözler, Farklı Anlamlı Sözler, Sevgiliye Farklı Sözler, Yepyeni Farklı Sözler
Bu sayfada her yerde bulamayacağınız çok farklı sözler hazırlamaya çalıştık. Bu farklı güzel sözleri facebook ve twitterdan paylaşabilirsiniz.
FARKLI GÜZEL SÖZLER
Bizim canımıza gelsin senin bedenine gelen ağrı.
Öfke rüzgâr gibidir, bir süre sonra diner; ama birçok dal kırılmıştır bile.
Ey gönül, gönlümüzün dumanı, sevdamızın alametidir.
Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açılır.
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka.
Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Bal yiyen arısından gocunmaz. Gül koklayan dikeninden çekinmez.
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.
O kadar çok koşmayın, o kadar çok yorulmayın, şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.
Aşk acısı taşımayan yürek; ya deliye aittir, ya ölüye.
Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam’a bakar, özünü görmek isteyen can’a bakar.
Yalnızlığın en kötüsü, anlamayanların arasında kalmaktır.
Neden duasız bırakıyorsun dilini? Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?
Her insan bir alemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir.
Nefsinle savaşa girişince; ben orucu öyle ucuza satmam!’ diye kendini yere at, ellerini çırp, ayaklarını vur, diret!
Nefis firavundur. Sakın doyurma. Başına kral kesilir.
Hangi meyve oldu da dalın da kaldı? Öyleyse ölmekten korkma, ham olmaktan kork.
Hak kuldan intikam kul ile alır, dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.
Kalp bir bahçe gibidir. Onda mutlaka bir şeyler bitecektir. O halde güzel şeyler ekin ki güzel şeyler bitsin!
Aşk, ücreti ve karşılığı olmayan bir hastalıktır aşk hükmetmez; terbiye eder!
Cebi zengin fakat ruhu fakir olan insanın hali çok rezil! Çünkü o; ‘her şeyin fiyatını bilir, değerini değil.
Bu dünya bir ağaca benzer, biz de bu ağaçta, yarı ham, yarı olmuş meyveler gibiyiz.
Ey insanoğlu! Bazen ağlıyorsun, gözyaşı döküyorsun, bazen de altın sevdasına kapılıyor, toprak eliyor, altın kırıntıları arıyorsun! Fakat düşünmüyorsun ki, sen, altın madenisin, değerli bir kimyasın!
Aşk nasip işidir, hesap işi değil! Aşk adayıştır, arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda, aşk seni bulmaya gelir!
İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olanıdır.
Gönlüne belalar geldikçe gülerek karşıla. Şükrü ve sabrı öğreniyorsun, korkma rıza makamı yakın sana.
Güzel huy peşinde yürü, iyi huyla düş kalk. Gül yağına bak, nasıl gülün huyunu almış.
Eden kendisine eder; yapan bulur ve çeker. Unutma, kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter.
Ümitsizler köyüne gitme; ümitler var, karanlığa doğru yürüme; güneşler var.
Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır; ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.
Sen git yaralarını bir gönül cerrahına göster sen onları kendin tedavi edemezsin.
Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip Allah’tan uzaklaşır, kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip Allah’a yakınlaşır.
Mideyi bırak da gönül tarafına salın. Salın da Allah’tan perdesiz selam alasın.
Vesveseli düşüncelerden sakın. İnsanın kalbi, sazlık ve orman gibidir. Orada aslan gibi de, yaban eşeği gibi de fikirler bulunur.
Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.
Biri buğday elde etmek için ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman ekersen buğday elde edemezsin ki!
İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
İnsanlar, uğrunda çaba gösterdikleri her şeye ulaşırlar. Ey bahtlı kişi! Kuru duayı bırak. Ağaç mı istiyorsun, tohum ekmelisin.
Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden, bari bir gönül yıkılmasın dilinden.
O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
Göz nereye bakar, gönül oraya akar. Gönül nereye akar, ayak oraya koşar.
Akıp giden zaman içinde bir kafesteyim, her türlü amelde çok ahesteyim, kabrim. Beni bekliyorken dünyalık hevesteyim, uyandır artık ya rab! Belki son nefesteyim.
Eğer, şehvetin ve nefsin hevesine kapılır gidersen, ben sana haber vereyim ki, eli boş, nasipsiz gideceksin!