Acıklı Sözler, Acıklı Mesajlar
Sayfa İçeriği: Acıklı Sözler Kısa, Acıklı Sözler 2017, Acıklı Sözler Anlamlı, Acıklı Sözler Ağlatan, Acıklı Sözler Facebook, Acıklı Sözler Etkileyici, Acıklı Sözler Tumblr
Harika sözleri hazırladığımız sitemizde şimdi de sizler için en acıklı sözleri hazırlamaya çalıştık. Bu sayfada yer alan acıklı sözleri facebook ve twitterdan paylaşabilirsiniz.
EN DAMAR ACIKLI SÖZLER
Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?
Anlatamıyorum ki ben derdimi, gözlerine bakıp konuşamıyorum ki.
En tatlı şarkılar en acı duyguları dile getirenlerdir.
Uğrunda ölmedim! Uğrunda ölünecek sandığım biri için yaşadım hep.
Bazı insanlar yağmuru hisseder. Diğerleri ise sadece ıslanır.
Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.
Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.
Ona sarılıp, kulağına dakikalarca ‘beni hiç bırakma’ diye fısıldamak istiyorum.
Belki yağmura gerek kalmazdı insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
Herkes güzel bir hikâyenin konusu olabilir ama bu mutlu olacağı anlamına gelmez.
Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat.
Seni aklıma getirecek o kadar çok şey varken, seni yanıma getirecek hiç bir şey yok.
Sakın yanlış anlama kendimi yitirmiş değilim. Sadece sende kayboldum o kadar.
Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten, valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın.
Sevdiklerinizi incitmeyin. Çünkü onları bir gün incitmek için bile bulamayabilirsiniz.
O nasıl? diye soruyorlar. Öldü galiba diyorum, çünkü ömrü yettiği kadar yanımda olacaktı.
Bir süre sonra anladım ki; vazgeçilmez olan sen değilsin. Vazgeçmeyi bilmeyen benim.
Duruyorsam sebebi var. Susuyorsam nedeni var. Herkes rahat olsun her şeyin bir zamanı var.
Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken. Gelme. Sana bol gelecek artık bu aşk!
İtle köpekle uğraşacak vaktim olsaydı veteriner olur, insan gibi görünen hayvanları tedavi ederdim.
Eski yaralarımızın acılarını dindirecek şefkatli bir el beklerken, yeni yaralar sahibi olduk.
Ey Hayat! Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim senin uğruna kaybettiklerimin bedelini.
Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık geçmişten gelen.
Daha kaç gecemiz var, birbirimize sarılmadan geçireceğimiz? Kaç sabaha daha, hayatımda olmadığını hatırlayarak uyanacağım?
Ağacın yaprakları gibi döküldük seninle ayrı yerlere. Oysa ne hayaller kurmuştuk aynı dalın üzerinde.
Aldırma söylenenlere: Varsın, görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın.
Hep şerefe deyip kaldırırdın kadehi, ben ise hep mutluluğa kaldırırdım. Senin şerefe ihtiyacın vardı, benim ise mutluluğa.
Ne güneşi istiyorum karanlığıma, ne de yıldızları istiyorum gece yarılarında. Çok değil, bir tek seni istiyorum yalnızlığıma.
Bisiklet sürmek gibidir aşk, düşe kalka öğrenirsin. Öğrendiğinde denediğin ilk şey “ellerini” bırakmak olur…
Hala bilmiyordun sevgilim ben sende bütün aşklarımı temize çektim. Anladığında yapacak tek şey kalmıştı sana, bütün kazananlar gibi terk ettin.
Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dediğinde, “Bunu kendim yapacağım” demek istediğini anlamamışım.
Gerçekten seven insan hiçbir şeyi mazeret etmemeli. Seviyorsa söyleyebilmeli, söyleyemiyorsa sevmiyordur bitti.
Tenine dokunmadan, avuçlarını kavramadan da seni sevebilirim. Çünkü istediğim tenin değil, yüreğin.
Yürek söz vermişse dönülmez. Yâre gönül vermişse inkâr edilmez. Bizde yürek zedelenir ama sevgiliye ihanet edilmez.
Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.
Bir gül olmak isterdim! Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?
Herkes dostum olamaz! Hayat benim kimse karışamaz, aşka gelince bir kere sevdim bir daha işim olmaz.
Unutma ki; nefret ve kinin ertesi pişmanlıktır. Ve her canlıya ölüm vardır. İnsan ölür ama ölmeyen insanlıktır.
Duyduğuma göre benden nefret ediyormuşsun? Seni düşünecek vaktim olsaydı inan bende senden nefret ederdim.
Aramızda bir harfin lazımı olur sevgilim? Ha g’ittin’ Ha ‘ittin’. Bir köpeğin dostluğu, bir dotsun köpekliğinden iyidir.
Kimseye dur diyemem, huyum böyle giden için üzülemem! O, bensizliği seçiyorsa, bende onsuzluktan bir şey kaybetmem.
Değer verdiğin insanların verdiğin değere layık olmadıklarını anlarsan, sakın sen üzülme, bırak layık olamadıkları için onlar üzülsün.
Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir.
Umutsuzluğu ihraç eden birçok ülkenin herhangi bir şehrinde bıraktım seni, inzivaya çekilmiş bu hikâyenin hüzün dolu tetiğini çoktan çektim, seni öldüreli çok oldu.
Varlığınla başlayan bir günün yokçuluğunla bitmesine alışamadım aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım.
Sevmek mi? Hiç duymadım ki. Gülmek mi? Çoktan unuttum. Yaşamak mı? Oda ne. Aşk mı? Büyük bir yalan. Yalnızlık mı? İşte o benim dünyam!
Sadece mutlu olmayı isteseydik olurduk ama biz hep diğerlerinden daha fazla mutlu olmayı istedik ve hep diğerlerinin daha mutlu olduğunu zannettik.
Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç ağlarken boğazına bir düğüm saplandı mı yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada seni seviyorum diye haykırmak geldi mi içinden sevdiğine şimdi de ağlıyorum sevdiğim ama sana değil bir kalemde sildiğin aşkımıza ağlıyorum seni sevdiğim için özür dilerim.
Uzatma ellerini. Uzak olsun, istemez. Benden aldıklarını vermeye gücün yetmez. Seni en çok hak edene değil, sefil edene gidiyor bu yürek.